Zaman




Zaman… Bazen her derde deva bazen de derdin ta kendisi… Varlığımızdan bu yana hükmetmeyi istediğimiz; lakin yönetmeyi öğrenemediğimiz… Dünü anı, yarını hayal kılandır, zaman. Mutluyken durmasını istediğimiz, hüzünlüyken hızlıca geçmesini… Oysa ki zaman sabittir, tüm bilinenlerin aksine. Saniyeleri saysak da saatlerden bi’haber olsak da zaman yine aynıdır. İsmi değişir sadece. Gün olur, ay olur, yıl olur. Böyle isimlendiririz kaybettiklerimizi… Özlediğimiz çocukluk dönemlerini, andığımız gençlik hatırlarını, kavuşmayı beklediğimiz hayallerimizi… Zamanı değerli kılmak var bir de. Bazen anlamını bulmaya çalıştığımız bazen de anlamı içinde boğulduğumuz. … Bana göre zamanı değerli kılmak bulunduğunuz saniyeyi, dakikayı yani anı yaşamaktır. İyi veya kötü zaman yoktur. Siz varsınız. Tercihleriniz vardır. Ve eğer hayat tercihlerinizden ibaret bir olgu ise ya verirsiniz iplerinizi zamana ya da alırsınız zamanın iplerini elinize. Kuklacı misali, sadece ipi elinizde tutun ve yönetin. Bazen bir kelebek kadar bazen de bir kelebekten daha az yaşayabileceğinizi unutmayın. Zamanın ipini tutmak istiyorsanız ellerinizde, bulunduğunuz anı değerli kılın, unutun gitsin kötülükleri, onlar sahiplerinin olsun. Sizin yaşamak isteyeceğiniz daha güzel zamanlarınız var. Elinizdeki bu hazineyi savurmayın. Kaybettiğiniz her bir saniyenin yeri mezardır. Tıpkı canlılar gibidir, zaman. Doğar, yaşar ve ölür. Hakkettiği ise değerli bir ölümdür. Şimdi ona hakkettiğini verin. Sizi yaşatan zamana, değerli bir ölüm bahşedin. Sizin bugüne gelmenize ve yarını yaşamanıza vesile olana en iyi şekilde bir tören hazırlayın. Hazırlayın ki size hesabı sorulduğunda boynunuz dik, göğsünüz kabarık ve vicdanınız rahat bir vaziyette cevap verebilin. Yine de karar sizindir dostlarım…

Yorumlar

Popüler Yayınlar