Mezhepler Araştırmasının Genel Değerlendirmesi

 Merhaba arkadaşlar,

Paylaşımlarımı ilgiyle takip eden ve vakit ayırıp geri bildirimde bulunan okurlarıma öncelikle teşekkür etmek istiyorum.

Mezhepler konusu benim uzun zamandır araştırmak öğrenmek istediğim bir konuydu. Fakat bunun için hem yeterli bir merak hem de bilgiye sahip değildim. Takdir edersiniz ki temelsiz ele alınacak türden bir konu değildi. Din gibi hassas bir olguya bağlı olması, temkinli davranmaya itiyor insanı. 

4 fıkıh mezhebiyle ilgili yaptığım araştırmaların kısa bölümlerini derleyerek sizlerle paylaştım. Aslında daha yazmak istediğim yazılmaya değer çok fazla bilgi vardı. Bunları eleyip veyahut kısıtlamak çok zor oldu benim için fakat uzun uzun yazılar yazarak sıkmak istemedim. Zira ayrıntılı araştırıp öğrenmek isteyenler zaten bunun için ekstra çaba sarf edip okuyacaktır. 

Yazıları okuyanlar artık az çok mezheplerin ne olduğu ve ortaya nasıl çıktığı hakkında bilgi sahibi olmuştur. Dikkatinizi çektiyse hiçbiri Peygamber Efendimiz döneminde ya da yakın bir zamanda ortaya çıkmamıştır. Keza önderleri dahil aslında yeni bir oluşum kurmak peşinde yani mezhep kurma amacında olmamıştır. İsmi geçen ve geçmeyen daha çok fazla değerli alim, fakih ve hadisçi var. Bunların hepsi son derece çalışkan, zeki, değerli ve hayatını dinin bekasına adamış insanlardır. Amaçları dinimizde insanları bir tercihe zorlamak ya da bölmek olmamıştır. Sadece Kur'an ve hadislerin yetmediği yerde farklı metotlarla konuyu araştırıp bir sonuca bağlamak istemişlerdir. Ama gelin görün ki bu ''Sen şucusun ve bucuyum'' demekten alıkoyamıyor insanlar kendilerini... Tamamen yaşadığımız kültürün etkisi olduğuna emin olabilirsiniz. 

Üniversitedeyken sunucu olarak katıldığım bir kongrede bu konuya değinmiştim ve çok yakın bir arkadaşımın tepkisi beni çok şaşırtmıştı. ''Mezhepler hakkında böyle konuşma dinden çıkarsın!'' demişti. Ne kadar ağır bir itham değil mi? Onun gibi düşünen arkadaşlarım, lütfen yapmayın. Bir şeyin ne olduğunu nasıl olduğunu bilmeden yargı dağıtmayın. Hele ki din gibi hassas bir konuda... Mezhepler hakkında konuşmak insanın diniyle alakalı bir şey değildir. Çünkü mezhepler gökten indirilen bir emir değildir. Kolaylıktır. Tercihtir. Mezhepsiz de yaşayabilirsiniz. Mezhebe de tabi olarak yaşayabilirsiniz. Mezhep size ne farz verir ne de emir. Bunun aksini yapan insanlar henüz mezheplerini tanımıyorlardır. Din bir, kitap bir, yaratıcımız birdir. Bunu unutmayın!

Mezhepsiz yaşanabilir dediğim gibi fakat şunu da kendinize sormadan karar vermeyin: Kur'an'da ya da hadislerde yer almayan bir konuyu nereden araştırıp nasıl kendime fetva vereceğim?

Çünkü bir alim bir fetva vermek için tahmin edemeyeceğiniz kadar araştırmış, öğrenmiş, sormuş ve soruşturmuş. İmam-ı Hanbeli'ye dikkat edin. Bir bilgiyi doğrulamak için Kûfe'den Horasan'a oradan Mısır'a oradan da Şam'a gelmiştir. Siz bugün bir bilginin sahihliğini ölçmek için nereden nereye gidebilirsiniz? Teknoloji gelişti gitmenize gerek yok değil mi? Peki o bilginin doğruluğu için kaç kitaba bakabilirsiniz? Kaç makale okuyabilirsiniz? Kaç eseri tercüme edebilirsiniz? 

Bu sebeple değerli dostlarım karar sizindir fakat öyle rastgele bir karar değildir bu. İyice düşünün iyice araştırın. Aklınıza takılanı çekinmeden sorun. Elimden geldiğince bilgim yettiğince yardımcı olmaya çalışırım sizlere.

Bir başka konuda görüşmek dileğiyle sağlıcakla kalın...

Son olarak hatırlatmak istediğim son mevzu, araştırmaya vakit bulamadığınız ama merak ettiğiniz konuları bana bildirin. Mümkün mertebe vakit ayırıp paylaşacağım. Hem bana bir katkınız olur hem kendinize. :)

Yorumlar

Popüler Yayınlar