NAZİZM
Nazizm
Tam adı Nasyonal Sosyalizmdir. ‘’Etnik
milliyetçilik ile sosyalizmi birleştiren, ırkçı, anti-kapitalist, anti-semitik
ve anti-Marksist bir ideolojidir.’’ 1898 yılında Fransız teorisyen Maurice
Barres tarafından ortaya atılan bir doktrin olsa da gelişimini Hitler
döneminde Almanya’da yaşadı. Rusya’nın Marksist sosyalizmine karşı ortaya
atıldı. ‘Liberal zehir’ olarak görülen Marksizm ile değil, nasyonal bir
sosyalizm ile kolektif bir milliyetçilik sağlanabileceği teorisiyle yaygınlık kazandı.
Ancak Almanya’da 30 Ocak 1933’te iktidara gelen Nasyonal Sosyalist Alman İşçi
Partisi’nin Adolf Hitler önderliğinde 12 yıllık bir iktidar kurulmasıyla
değişiklik ve yenilikler kazandırıldı.
Barres tarafından ortaya atılan bu ideoloji, Hitler tarafından
kabul gördü ve bunu partinin henüz ilk toplantılarından itibaren sürekli
gündeme getirip parti üyelerine empoze etmeye çalıştı. Özellikle Nazizm’in ideolojisindeki
bir doktrin, ilerleyen yıllarda yaşanacak olan II. Dünya Savaşı’nda Yahudilere
karşı oluşturulan cephenin ve yaptırımların ana kaynağı olacaktır. Nasyonal
sosyalizm, Marksist sosyalizm gibi işçilerin kendi uluslarındaki işverenlere
karşı mücadele etmesini savunmaz. Bunun yerine işçiler, yabancı işverenler ve
Yahudi sermayesine karşı mücadele etmeliydi.
Nazizm’in ortaya çıkışı tek bir ideolojiye bağlı değildir.
İtalya’da Benito Mussolini önderliğinde kurulan Faşizm’den etkilendiği kadar
Marksizm’den de bir o kadar etkilendi. Fakat hiçbirini olduğu gibi kabul etmedi
ve nihayetinde başlı başına bir ideoloji haline geldi.
Hitler’in partisi kısa bir sürede geniş bir destekçi kitleye
sahip oldu. Bunun temel sebebi ise ülkeyi kendi içinde işçi-işveren şeklinde
bölmek yerine ülkenin vatandaşlarını dışarıdaki işverenlere ve Yahudilere karşı
örgütlemesiydi. Halkın milliyetçilik duygusuna dokunarak uyguladığı bu metot,
partisine kaçınılmaz bir zafer getirdi.
‘’Geleneksel politik yelpazede sağ
görüşün en aşırıya kaçan hâli olarak tanımlanan ve politik pusulada otoriter sol köşede bulunan nasyonal sosyalizm,
milliyetçi düşüncelerin ağırlaştırılarak sosyalizm doktrinleri ile harmanlanmış
hâli olarak adlandırılır. Faşizm ile örtüşen nasyonal sosyalizm, sosyalist
tutumlarını yalnızca devletin ekonomik politikalarında uygulamıştır.’’
Burada Nazizm kelimesine de değinmekte fayda vardır.
Bu kelime 1920 yılından itibaren Alman sosyal demokratlar ve komünistler tarafından
küçümsemek amacıyla kullanıldı. Çünkü o dönemde ‘Nazi’ kelimesi Güney Almanya’da
‘aptal, beceriksiz, garip insan’ anlamlarında da kullanılmaktaydı.
Etimolojisine bakıldığında ‘Nasyonal’
sözcüğü Türkçeye Fransızcadan geçti. Nasyonal sosyalizm ise ‘milli
sosyalizm’ ‘milliyetçi toplumculuk’ olarak geçti. Türk Dil Kurumu’ndaki
karşılığı ise ‘Hitlercilik’ olarak da kullanılmaktadır.
Irksal Teori: Aryan Irkı
Diğer ismi, Üstün ırk. Saf ırk düşüncesini ileri sürer. Bu
ırkın kökeni, milattan önce yaşadığına inanılan, kayıp kıta Atlantis’in en üst
ırkı olduğu iddia edilir. Naziler, İskandinavlara ait bu ırkın varisçileri
olarak bu ırkı geliştirip koruma görevini kendilerine vermişlerdi. Diğer tüm
insanlar ve ırklardan daha saf ve üstün kabul edilen bu ırkın düşmanı olarak
Yahudiler gösterildi. ‘’Nasyonal sosyalist ideolojiye göre, dünyada
kapitalizme ait olan tüm kuruluşlar ve sistemler Yahudiler tarafından kurulup
yönetilmekteydi ve Yahudiler diğer tüm uluslar için, özellikle de ari ırk için,
bir parazit görevini görmekteydi. Nasyonal sosyalistlere göre Yahudiler çeşitli
ekonomik nedenlerin yanında ırksal olarak da Alman ırkının saflığını bozmakta
ve Almanlara kendi benliklerini kaybettirmekteydi.’’
Benlik ve saflıklarını korumak için yani melezleşmeyi önlemek
için Almanların Yahudiler ve diğer ırklardan olan kimselerle evlenmesi
yasaklandı. Nasyonal sosyalizme göre, ari ırktan olan kimseler geniş omuzlu,
uzun boylu, mavi gözlü, zeki, çalışkan ve IQ seviyesi yüksektir. Bu yüzden engelli
veya bu özelliklere aykırı doğan bebekler saf Alman kabul edilmemektedir.
Parlamenter Sistemden Despot Particiliğe
Nasyonal sosyalizm, parlamenter sistemle birlikte
liberalizmi, komünizmi, ve sosyal demokrasiyi net bir şekilde reddeder.
İdeolojinin siyasi öncüsü Hitler’e göre kesin kararlar verip yürürlüğe sokmak
için parlamentodaki yüzlerce kişiye sorulup oylama yapılması kesinlikle
gereksiz ve yanlıştır. Bunun yerine yönetimde bulunan milliyetçi bir partinin
yani Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin karar ve idare merkezi olması
gerekir. Halkı, bir parlamentodaki seçilmiş çoğunluğun temsil edemeyeceği, buna
zaman ve imkân ayrılmasının sadece bir yükten ibaret olacağı kabul edilir. Halk,
halkı en iyi anlayan milliyetçi bir parti tarafından idare edilmelidir. Bunun
da mümkün olması, Nasyonal sosyalist partiye sınırsız idare hakkının verilmesine
bağlıdır. Bu düşüncelerin temelini, I. Dünya Savaşı’nı kaybettiren siyasi
sebepler oluşturur. Hitler’e göre Almanlar, savaşı cephede değil, diplomaside
kaybetti. Çünkü halk içeriden bölündü ve savaş karşıtı olan Yahudilerle
birlikte liberaller yüzünden Almanlar birlikteliklerini kaybetti. Bunların
neticesinde de savaş kaybedildi.
Devlet mi Irk mı?
Nazizm’in Faşizm’den ayrıldığı temel noktalardan biri Faşizm,
devleti ama olarak görürken, Nazizm için araç olarak görmektedir. Asıl olan
devlet değil, ırktır. Nazizm’e göre ırk, bir ulusun çekirdeğini oluşturan en
önemli unsurdur ve aynı ırka mensup insanların oluşturduğu ulusu koruma görevi
devlete aittir. Devlet, ulusa hizmet etmek için kullanılan bir araçtır. Keza
ekonominin de amacı devleti değil ulusu korumaktır.
Nazizm’e göre Alman ulusu melezleşmemeli ve kan bağı üzerine
kurulu bir ulus olmalıdır. Ulusun temel çekirdeği ise ailedir. Sağlıklı ve nasyonalist
bireylerin yetişmesi için aile kurumu çok önemlidir ve aile ataerkil
olmalıdır. Burada Alman kadınlara verilen vatani görev, sağlıklı bebekler doğurmaları
ve Nasyonal sosyalist fikirler kapmasında büyütmektir.
Ancak tüm bunlar olurken Almanya kendine içine kapanık bir
devlet olmayacaktı. Yeni topraklar fethedip genişleyecekti.
Nazizm’in ve Nazi Partisi’nin Temel
Özellikleri
1- Totaliter: Baskıcı ve
tekellik üzerine bir yönetim şekli benimsendi. Kültür, basın, radyo ve okullar
tamamen devletin kontrolü altına alındı. Siyasi partiler ve sendikalar kapandı.
2- Tek Parti
Devleti: Nazi Partisi, yönetimi devralınca tüm partileri kapattı.
Gamalı Haç, devletin amblemi yapıldı (Aynı partinin logosudur.). Partinin
lideri, devletin başı sayıldı.
3- Cinsin Saflığı: Ari ırktan
olduklarını iddia edildi. Üstün ırk olarak diğer ırklar, özellikle Yahudiler,
kendilerinin altında görüldü. Diğer ırklar, saf Alman ırkına sadece hizmet
edebilir veya refahı için çalışabilirlerdi.
4- Nazi Ekonomisi: Almanya, kendi
kendine yetecek bir devlet haline getirilmeliydi. Bunun için de başta Doğu
Avrupa olmak üzere birçok devlet fethedilmeliydi.
5- Terör: Hitler,
despotluğunu kurabilmek ve Nazizm ideolojisini kabul ettirmek için kendisine
karşı duranları ve bilhassa Yahudileri terör olarak sınıflandırıp imha etme
yoluna başvurdu.
6- Yahudi Toplama
Kampları: Hem despotluk kurabilmek hem de de ırkın refahı için Yahudiler
toplama kamplarına gönderildi. Burada ya çalıştırıldılar ya da imha edildiler.
7- Propaganda: Bir tür
psikolojik manipülasyon olan propaganda, Nazizm’in en büyük silahı oldu. Bunun
için Propaganda Bakanlığı dahi kuruldu.
8- Anti-semitizm: Başlarda gelecek
olan oylara muhtaç olunduğu için pek gösterilmese de yönetimi geçtikten sonra
Nazizm’in temelini oluşturan bir özellik oldu. Kelime anlamı, Yahudi ulusuna,
kültürüne ve dinine karşı duyulan düşmanlık ve ayrımcılıktır.
9- Dış Politika: Nazizm’in kurucusu
Hitler’in dış politikası, I. Dünya Savaşı’nın kaybından sonra imzalanan Versay
Antlaşması’nı yok edip tekrar geliştikten sonra daha fazla yaşam alanı
oluşturmak ve Almanca konuşan tüm ülkelerin birliğini kurmak üzerineydi.
Yorumlar
Yorum Gönder